Pazartesi, Mart 10

bobo hobo

hobi. söylenişi bile bir saçma. hobi hobi hobi. etimolojisine bakalım: hobby ingilizce küçük at ya da midilli demekmiş, zamanla çocukların oyuncak atına ve oradan da sevilen boş zaman aktivelerine verilen isme dönüşmüş. bir yere varmayan aktivite diye not düşülmüş.
geçen hafta cian ve ipiyle yürürken insanlar ve hobilerinden söz ediyorduk, ipi "böyle şeyler yapmayan bi biz varız," dedi.
düşündüm, en büyük hobim saç uzatmak. sinema müzik kitap bir hobi olamaz, olmamalı, beni ben yapan şeyler karakteristiğim olabilir, üzerime eklenmiş bir parça değil.
neyse, hobi bobi derken pazarımı hobisi olan biriyle geçirmenin ağırlığı altında ezildim. "off road" bunlardan biri. diğerleri motor, scuba, yelken, surf ve kesin benim bilmediğim ve düşüncesi bile yoran aktiviteler. hobisi olan sevgilim var diye hava da atıyorum üstelik. nasıl biri sorusuna hobileriniz nelerdir sorusuna verecek cevabı olan biri diyebilirim mesela. oh tanrım.
neyse işte bindik 4x4e, ağvaya gidiyoruz, yolda yeşillik ve tepelik alan görürsek girip bence son derece anlamsız şeyler yapıyoruz. ki aslında eğlendim de, itiraf etmeliyim. pazar günlerini yasta geçiren ben için çok renkliydi ve hobiliydi.

anladım ki hobi fobim var, korkuyla mücadelede büyük adım.

1 yorum:

blablabla dedi ki...

ben de hobi istiyorum. sırf söyleyebilmek için.