Çarşamba, Ekim 31

keeping up appearances













kadınları yakıp yakıp sonra da suçluluğundan kurtulmak için bayram yapmak hoş tabii. her şey hemen bir eğlenceye dönüşürse güzel. o zaman gelsin benden hepinize bir pumpkin pie.
şeker komasına girmişim gibi bir intiba edinmek aslında yanlış, aç karnına migrosa gidip kesinlikle tatlı bir şey almamayı başarabilen biriyim. üstelik döllenmeyen yumurtalarımı atmama saatler kaldı.

ama tabii derdim başımdan aşkın, bir ara masamın fotoğrafını çekme fırsatı bulursam göstermiş olacağım, film çekersem de adı şöyle olurdu: hayatım, bir okuma bayramı.

bayram da çok garip bir kelime. bunu isim olarak da çocuklarına verenler var. hayat bayram olsa.

porno



Pazar, Ekim 28

takıntı











kemancı, başımın tacı.

kendi takıntılarını irdelemek gibisi yok, dudak yemem, canım sıkıldıkça yemek yemem, bir şey içmem, sigara kullanmama rağmen anneme ya bi sigara versene diyecek kadar ağzımı meşgul etme arzusu, oral dönemden. peki ağzını doldurmak istediğin asıl şey ne sorulması gereken soru.
kaka tutmam ise anal dönemden, anal retantif olmam, mesela tüketip üretemem, çok zor bir şeyler yazabilmem, oysa çok konuşabilmem.
fallik dönemden bir takıntım kaldı mı, umarım hayır.
(fallik döneme saplanan kişilerde aşağıdaki belirtiler görülebilir. Kız ya da erkek çocuğunun yetişkin yaşamda anne babadan kopamayışı, ebeveynlerden ayrılma ihtiyacı ve girişimi olunca aşırı suçluluk duyma, evlilik kararını geciktirme, bir eş seçememe, evlilik yaşamında eşi ile rahat ve mutlu olamama, anneye babaya karşı suçluluk duyma ve onlara aşırı düşkünlük gösterme, çekingen, utangaç yapı. Cinsel ilişkiden kaçınma, suçluluk, fanteziden yoksunluk, cinsel güçsüzlük korkuları, cinsel soğukluk. Bedenine aşırı düşkünlük, kendini dinleme. Bedenine zarar gelecek korkusu. Karşı cinse aşırı eleştiri getirme ve olumsuz tavırlar geliştirme ya da aşırı imrenme. Cinsel kimliğine karşı güvensizlik cinsel kimlik sapmaları, anne babalık rollerini benimseyememe. Erkek çocuklarda annelerinin yanında eşine hakaret etme ve anneye aşırı sevgi gösterimi davranışı ya da annesinin yanında eşiyle hiç ilgilenmeme)

Pazar, Ekim 21

an abstract of relations

















D: You know what I talked about with the other Grey? All the things this Grey won't let me say.

M: You can say anything to me
D: I want to marry you. I want to have kids with you. I want to build us a house. I want to settle down and grow old with you. I want to die when I'm 110 years old in your arms. I don't want 48 uninterrupted hours. I want a lifetime. See what happens? I say things like that, and you fight the urge to run in the opposite direction? It's okay. I understand. I didn't, but now I do, I do. You're just getting started, and I've been doing this for a long time. Deep down, you're still an intern, and you're not ready.
M: I'm not ready right now, but things could stay the way they are, and I can get ready...I'll get ready.
D: Things can't stay the way they are. We can still meet in the elevator, the on-call room and maybe you'll be ready. And I'll wait. I'll wait until you're ready.
M: Okay then.
D: Yeah, but what if, what if while I'm waiting, I meet someone who is ready to give me what I want from you?
M: What if you do?
D: I don't know.












Tomorrow the women who came to mourn Ultima's death would help my mother dress her in black, and my father would make her a fine pine coffin. The mourners would bring food and drink and at night there would be a long velorio, the time of her wake. In two days we would celebrate the mass of the death, and after mass we would take her body to the cemetery in Las Pasturas for burial. But all that would only be the ceremony that was prescribed by custom. Ultima was really buried here. Tonight.
// bless me ultima.

Cuma, Ekim 19

bulantı

süper geceye müthiş final, yine kimin nazarı değdi bilmiyorum.
tatlı bir ağırlığı olan kafamı yastığa bırakıyorum, makyajımı silmiş ve suçluluk duygusundan arınmışım. birazdan uykunun sıcak kollarında uyuyor olacağım derken, mide bulantısı. bereketli bir istifra. olabilir dedim pek de üzerine düşmedim, yarım saat sonra 2. atak geldi. insan vücuduna en aykırı hareket, yer çekimine karşı koyabilen bir mekanizma var içeride. dolayısıyla çok yorucu, ardından gelen üşüme terleme krizleri. derken bir baktım saat 5buçuk ve ben her yarım saatte bir klozetle samimileşmiş ve artık midemde olmayan bir şeyi çıkarmaya çalışmışım. mide asidiyle yanmışım.

nane limon. iki öğürme arasında kaynattım, kokusu yüzünden yudum bile alamadan bıraktım. emedur aradım, buldum, 10 dakka sonra çıkardım. ve sonunda pes edip eski günlerdeki gibi beni iyileştirebilecek insanın odasına girdim.
annemle babam birbirlerine sokulmuş uyuyorlar. anne dedim. babam noldu dedi, annem gözlerini açtı. ben daha nolduğunu söyleyemeden tuvalete koştum, sonrasında ise kendimi annemin ellerine teslim ettim, ye dedi yedim, iç dedi içtim.
bu bir gıda zehirlenmesi hikayesi. şu an bütün yiyecekler çirkin, bütün içkiler berbat. anneme, bana zorla yedirdiği kızarmış ekmek ve yine zorla içirdiği şekerli çay için müteşekkirim.

kaleidoscope

rakı kafası, sen kafası.
kaleydeskop gibi bakıyorsun bana, ben sana belki dürbün, sana daha yakın olabilmek için.
daha yakın olabilirmiyiz, işte istediğim bir şey bu.
aradığımızı bulduk mu?

Pazar, Ekim 14

familiar ground











how near tell me
how far?

l'eclisse













yalnızlık, modern dünyanın izolasyonu, sömürgeci batılı. afrika'ya yapılan maymunlu göndermelerin bir anda borsadaki bağırışlara dönüşmesi. sonra bir aşk, daha az ya da daha çok sevmek isteyen, ve işte bir anda kopuk kareler, hepsi bir an, bir parçası hayatın. biten ama bitemeyen bir üçlemenin, bitişi.

Perşembe, Ekim 11

gerçeğin saldırısı

















lacan'ın terimleriyle: ancak yamuk bakınca görebildiğimiz, korkup kaçtığımız, anlamlandırmaya çalıştığımız, ve yatakta huzurla uyumak için rasyonalize ettiğimiz lö reel. mediamarkt görüntülerini görünce aklıma gelmişti bu, lö reel ordaydı. günümün bir kısmını dünya güzeli birini tanımaya başlayarak, diğer kısmını said,lacan,foucault,bhabha okuyarak geçirmenin bedeli, memory strikes back, insan hafızası neleri secip saklıyor, neleri unutuyor. forget didem. bi de peter
fena halde i wanna be your dog petrelli.

internet, en gerektiği zamanda hiçbir sayfa açmayarak sabrımı deneyince sonunda uzman görüşü cianın da tavsiyesiyle ttneti aradım. bir takım kapama açma göster verme işlemlerinden sonra, biz sizi arıycaz didem hanım dediler, peki dedim. aradılar.
konuşma şöyle başladı

- sorununuz hala devam ediyor mu?

karşımdakinin kadın mı erkek mi olduğundan emin olamamak ilk zihnimde beliren, sorunumun ne olduğuysa ikinci. bir sürü sorunum hala devam ediyor, sen seç ben anlatayım.

- pardon?

ben hızlı konuşurum, ve benden daha hızlı konuşan insanlar genelde ürkütücü olmaya başlayan bir yere denk gelir.

ve işte yeni talimatlar. computer literate biriyim, ama karşımdaki insan o kadar hızlı bir şekilde emirleri sıralıyor ki.

- başlat, ayarlar, ip, dns.
- peki
- çalıştır.

windows türkçesini anlamaktan geçtim karşımdakini takip edemiyorum ki.

- siz bana problemi söyleyin ben yaparım.

yaptım.

i saw myself seeing myself

Cumartesi, Ekim 6

göz banyosu











heroes, s02e02.

- peter petrelli tam olarak ne yapmış?
- allah adamı taş yapar cümlesini hayata geçirmiş.
- adonis kası istiyorum.
- sen kasmaya başla şimdiden.

Perşembe, Ekim 4

ilk balon yaptığımda maaile tatildeydik ama bir sonbahar tatili, büyük ihtimalle abanttaydık. abimle bir yürüyüşten dönüyorduk, abim balonları arka arkaya şişiriyor benim başarısızlığımla dalga geçiyordu. bense tekniği öğrenmek uğruna sakız çiğnemekten çenesi ağrımış bir halde abime uyuz oluyordum. yaş 6. derken işte minicik bir balon oldu, bense başarımın takdir edilmesi için ilk abime döndüm, umduğumu bulamayınca hızla annemin olduğunu bildiğim yere doğru koşmaya başladım. anneme gösterdiğimde büyük ihtimalle o balon sönmüştü, bense bir daha balon yapamayacağım konusunda endişeliydim. annemin aa ne güzel gibi bir tepki verdiğini sislerin arasından anımsıyorum. bu fotoğrafı görünce hepsi birdenbire aklıma geldi.

Salı, Ekim 2

sms

kim bilir ne kadar zamanını aldı o smsi yazmak. bana süper bir hediye vermiş oldun anne. evet, beni iyi ki doğurmuşsun.

doğdum

tebrikleri kabul ediyorum.