Salı, Mart 22

ah minel aşk!

















bir aşağı bir yukarı bir ileri bir geri. ay yaklaşıp uzaklaşıyor, her şey birbirini çekiyor ve itiyor. belki de denge arama çabası nafiledir.
birini öldürme planları yapıyormuşum hissi kaplıyor içimi, tekinsiz ve huzursuz yatakta sağdan sola dönüyorum. kalbim pıtpıtpıt atıyor, dakikada 84 kere. sonra belki de kurban benimdir diyorum, her şey havaya atılmış ve asılı kalmış, yere düşmelerini etrafa saçılmalarını bekliyorum. bekliyorum o an gelsin ve ben bu resmi buruşturup atabileyim, her an ağlamaya hazır gözlerimden akan yaşlara inat kıs kıs gülebileyim. kalbim ve aklım arasındaki o gedikte sonsuza dek asılı kalmaktansa, olmayacak duaya her gün amin demektense, denemiş olmanın hafifliği  bitirmiş olmanın ağırlığıyla ve senin ay yüzeyindeki bir krater olduğun hayaliyle hep böyle sevdalı ama hep uzağında kalabileyim.

Cuma, Mart 4

eşyanın tabiatı













bireysel kurtuluşumuz işte burda başlıyor.
kerrat cedvelini adım gibi bilmeliydim ki hayatta her soruya bir cevabım olsun. soruyorum neden? neden o? neden onu seçtin?
altıkereyedi gibi bir cevabı olmalı her sorunun. net, hızlı, sağlaması yapılabilir. matematikten hiç anlamıyorum inan, bir tek rakamlara güveniyorum. seninle beni toplayınca sonuç bazen sıfır bazen bir. yaşayıp göreceğiz işte, nasıl olsa bu hayattan canlı çıkılmıyor.