Fahişelik, "çift üç kişiden oluşur" sözünün altını çizercesine, bilinen en eski kurumlardan biri. Çift olmak için “biz”i ötekilere karşı bir arada tutan bir meseleye sahip olmak gerek. Bunu kaybeden çiftler çocuk yapmaya girişirler, ötekinin kendisi ne kadar çocuğunuz olabilirse o evlilik de o kadar süre kurtulmuş olur. Buradan hareketle en samimi ilişkiyi “düzüş kankamız”la kurmuyor muyuz? İlişki olması için bir meseleye sahip olmadığımız biriyle herkesten gizli, sadece çıplakken görüşmek. Fahişeliğe geri dönersek, erkeklerin “gerçekten” tekeşli olması bir fahişeyi gerektiriyor. Yani her evli kadın, bir yerlerde bir fahişe yaratıyor fark etmeden. Buradan kıskançlığa, terk etmeye, olmamış gibi davranmaya, göz yummaya giden yolları çatallanan bir bahçeye giriyoruz.
Henüz bu bahçeye girmeden sözümü söylemek istiyorum: yatakta orospu olmayı öğrenin.
not: bu yazı kadın tekeşliliği de facto bir gerçeklikmiş gibi davranmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder