Cuma, Aralık 31

2010, duygusal eğitim



zihnim sayfalarca yazı yazıyor, satırlar ahenkle ardarda sıralanıyor, hayatın tüm pürüzsüzlüğüyle aktığı mürekebbimsi bir sıvıda boğuluyorum. yazmak istiyorum ve işte kalem. gık yok. kendime diyecek onca söz bulup, mantığımla her şeyi çözebileceğime inanıyorum. tüm kalbimle.
peki ya kalbim? onunla hiçbir şeyi çözemiyoruz, bilemiyoruz. oturup birbirimize bakıyoruz. bir işaret bekliyoruz. her şeyin bir anda suya atılan bir efervesan gibi erimesini, homojen bir dağılımın gerçekleşmesini bekliyoruz.

yoruldum, jim morrisonın sonsuza dek şiir okuduğu bir yer burası. bir resme bu kadar yakından bakınca sadece detay. kulaklarımın hiçbir sesi duymadığı beyaz bir sayfa. mesela.

Hiç yorum yok: