Çarşamba, Ağustos 25

cemal süreya - her okuyuşumda şair olma istencimi çoğaltan.

aşk
şimdi sen kalkıp gidiyorsun. git.
gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. gitsinler
oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
oysa allah bilir bugün iyi uyanmıştık
sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin
sırf onaydı,
bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun oturmuştu
bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz
sanki hiç olmamıştı
oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi,
güzel laflı istanbullular
şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların
öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi ki sevmek
ki karaköy köprüsüne yağmur yağarken bıraksalar
gökyüzü kendini ikiye bölecekti
çünkü iki kişiydik
oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
seni bir kere öpsem ikinin hatrı kalıyordu
iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
memelerin vardı
memelerin kahramandı sonra
sonrası iyilik güzellik.

Hiç yorum yok: