Cuma, Temmuz 31

yangın var!

bir gece önce şöyle bir rüya: nerde olduğumuzu kestiremediğim ama yeşillik ve tepelik bir alanda oğuzla evlere bakıyoruz. herkesin baktığı bir ev var, ona doğru yürüyoruz, ev inşaat halinde, yanına gelince insanların aslında başka bir yere doğru yürüdüğünü fark ediyor, inşaatın içine giriyoruz. bir odada bir sürü kedi yavrusu var, oğuz yavruları severken anneleri geliyor ve oğuz'u birçok yerinden tırmalıyor. ben donup kalıyorum ve uyanıyorum.
kedi görmek uğursuzluksa, dişi sokak kedisinin tırmaladığını görmek ur-uğursuzlukmuş. bütün uğursuzluklar burdan türemiş sanki. bu kadar simgesel bir rüya görmenin etkisinden olacak ardından gördüğüm 3-4 rüyada heyecanla hep bu rüyayı anlattım durdum.
dün gece 2:10 gibi yangın var sesiyle uyanıp cama koştuk, gördüğümüz tek şey duman. 110'u çevir, itfaiyenin bir sürü sorusuna cevap ver derken alevler ürkütücü bir seviyeye geldi. dışarda inanılmaz bir sıcaklık, çığlıklar, ağlamalar. neyse ki yanan çatı katının sahibi evinde değilmiş. alt katındaki kadının sayıkladığı ise evde kalan kedisi.

Salı, Temmuz 28

olmayacağız!

evini kuran dişi kuş olmayacağız,
akşam erken evde olmayacağız,

kimsenin namusu olmayacağız.