mad men'in yakışıklısı don draper'ın karısı betty'nin, ya da betts'in, hadi birdie'nin diyelim, güzelliğini anlatmaya çalışsam, bu nafile bir çaba olur ne de olsa kadın "güzel"in sözlük karşılığı. ve henüz 2 sezonu oynamış dizinin beni en çok etkileyen karakteri. belki çoğu kişiye kendi çocuklarından pek de farkı olmayan, derinliğinde asla boğulamayacağımız tek boyutlu biri gibi görünen betty, kocasının karısından daha fazla bir şey olmak isteyen ama olamayan kadının portresi. kusursuz görünmekten başka çaresi olmayan betty eski bir model, betty anne, betty ev kadını, betty ata biniyor, betty kötü araba kullanıyor, betty sürekli sigara içiyor, betty elinden şarap kadehini bırakmıyor, betty tepesi atınca tüfeği kapıp güvercinleri vuruyor, betty pembe ojelerini sürmeden güne başlamıyor, betty güzellikten yana kendisine denk kocasının ceketlerinde başka kadınların parfümlerini kokluyor, betty en başından beri aldatılıyor, betty uyuyamıyor, bunalıma giriyor, betty aslında o kadar çok ki taşıyor, betty anlaşılmıyor, betty yalnız, betty sonunda kendisi dışında herkesle tutkuyla sevişen kocasını aldatıp eve geldiğinde çikolatalı dondurmayı mideye indiriyor ve belki betty aslında ölmek istiyor. ya da arzulanmak. hiçbir yanımızın benzememesine rağmen nedense en çok empati kurduğum kadın oldu betty.